Teknik direktör Fatih Terim’in Denizbank Levent Şube Müdürü, aynı zamanda kendisinin de bir dönem finans danışmanı olan Seçil Erzan’a 300 bin dolar vermesiyle başlayan ve ‘Fatih Terim Fonu’ olarak anılmaya başlayan, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera, Volkan Bahçekapılı, Buse Terim ve Selçuk İnan’ın da olduğu çok sayıda kişinin adının geçtiği dolandırıcılık zincirinde yeni detaylar çıkmaya devam ediyor.
Sözcü’den İsmail Saymaz, iddianamenin son sayfasında bazı şüpheliler hakkında ayrıca yürütülen soruşturma dosyalarından bahsedildiği belirterek Semih Kaya ve 11 kişi hakkında tefecilikten soruşturma yürütüldüğü iddiasını paylaştı.
‘SEMİH KAYA BANA ZORLA PARA SATTI’
Saymaz’ın yazısında ilgili bölüm şöyle:
“İddia o ki…
Aralarında eski futbolcu Semih Kaya ve menajeri Fırat Özdemir’in de olduğu 11 kişi hakkında tefecilikten soruşturma yürütülüyor. Erzan, ifadesinde 3.200.000 dolar aldığı Semih Kaya’ya 5.700.000 dolar ödediğini anlatarak, ‘Buna rağmen yakamı kurtaramadım’ diyor.
Erzan:
‘Kaya, ‘Bu parayı vermek zorundasın. Senden ne olursa olsun alacağım’ dedi. Kaya’ya fazladan ödediğim parayı Emre Belözoğlu ve Arda Turan’dan aldım. Onlardan fon vaadiyle para alıp Kaya ve Özdemir’den kurtulmak için ikisine ödeme yaptım.’
Kaya’nın kendisine zorla para sattığını iddia eden Erzan, şöyle devam ediyor:
‘Fon vaadiyle Kaya’dan 300.000 dolar aldım. Sonradan aldığım 2.900.000 dolar faize ilişkindir. Kaya, bana zorla para satmıştır. Özdemir, faiz parası olduğunu bilerek işe girmiştir. Özdemir’e defalarca böyle bir fon olmadığını söylememe rağmen ‘Ne yaparsan yap, parayı bana öde. Gelecek planlarımı yaptım. Semih futbolu bıraktı. Bu parayı sende bırakmayız’ dedi.”
Erzan:
‘Semih’ten aldığım 300.000 doları ödedim. Sonraki 3.200.000 doları da ödedim. Ana paraya ilişkin alacağı kalmamış olmasına rağmen defalarca kez evime gelerek, tehdit ederek zorla para aldı. Bodrum’daki villayı bu parayla aldı. Özdemir, benden elde ettiği paralarla villaya 500.000 dolar ödedi. Abisi Fazıl lüks araba aldı. Semih benden aldığı paralarla araç aldı. Özdemir’in ofisine 2-3 günde bir gidip saatlerce yalvarıyordum. Yakamı kurtarmak istiyordum ancak beni dinlemediler.'”
YAZININ TAMAMI
